2019 yılında elektrik üretiminin yüzde 40’a yakınını kömürden sağlayan Türkiye’de hava kirleniyor; sel, hortum, kuraklık gibi iklim krizi kaynaklı aşırı hava olaylarının sayısı ve şiddeti artıyor. Adana’nın Yumurtalık ilçesinde yapılmak istenen dev ithal kömür santrali de bu sorunları büyütecek. Çin bankalarından destek alan ve Çinli bir ortağı bulanan Hunutlu Termik Santrali faaliyete geçerse, çalıştığı süre […]
2019 yılında elektrik üretiminin yüzde 40’a yakınını kömürden sağlayan Türkiye’de hava kirleniyor; sel, hortum, kuraklık gibi iklim krizi kaynaklı aşırı hava olaylarının sayısı ve şiddeti artıyor. Adana’nın Yumurtalık ilçesinde yapılmak istenen dev ithal kömür santrali de bu sorunları büyütecek. Çin bankalarından destek alan ve Çinli bir ortağı bulanan Hunutlu Termik Santrali faaliyete geçerse, çalıştığı süre boyunca Adana’da 2 bin kişinin daha hava kirliliği nedeniyle erken ölümüne neden olacak[1]. Kömür yakılmasıyla atmosfere bırakılacak seragazları da iklim krizini körükleyecek.
İklim krizi nedeniyle birçok ülkede kömür santraller kapatılıyor. Türkiye’de ekonomik krizler ve koronavirüs (Covid-19) salgınıyla birlikte azalan elektrik tüketimi ve elektrik üretme kapasitesindeki fazlalığa dikkat çekiyor. Kömürden daha ucuza elektrik üreten yenilenebilir enerji kaynaklarına ve enerji verimliliğine önem verilmesi halinde Türkiye enerjide çağın gerisinde kalan üretim biçimlerini terk edebilir.
Türkiye’nin kurulu gücü 92 bin megavata yaklaşırken en yüksek (puant) talep ise bu rakamın neredeyse yarısında seyrediyor. Kurulu birçok santralin tam kapasiteyle çalışmadığı hatta teşviklerle ayakta durduğu bir dönemdeyiz. Türkiye yeni santral yapmadan elektrik ihtiyacını rahatlıkla karşılayabilecek bir kapasiteye sahip. Bu plansız gelişmeyi avantaja çevirmek mümkün. Yeni termik santral yapmadan, nükleer gibi bir belaya bulaşmadan, enerji verimliliğini ve yenilenebilir enerji kaynaklarını devreye sokarak bir enerji dönüşümü gerçekleştirebiliriz. Bu da hem Türkiye’nin havasını temizler hem de istihdam yaratarak ekonomiye katkı sağlar. Adana’daki ithal kömürle çalışacak santralden vazgeçerek ilk adımı atabiliriz.
Adana’da kurulmak istenen 1320 megavatlık dev kömür santral, firmanın verdiği bilgilere göre inşaat bittikten sonra sadece 500 kişiye iş sağlayacak. En mütevazi araştırmalara[2] göre Adana’da kömür yerine güneş santrali kurulsa yaklaşık 7 kat daha fazla kişiye iş sağlanabilir. Güneş panellerinin imalatı da Türkiye’de yapılırsa bu 11 kata kadar çıkabilir. Hem işsizlik sorununa çözüm üretir hem de ithal kömüre para vermemiş, sağlığımızı riske atmamış oluruz. Hunutlu santrali bir an önce iptal edilmeli ve termik santral yapımı tüm Türkiye’de yasaklanmalı. Var olan kömür santrallerinin kapatılması için de kademeli bir kömürden çıkış planı acilen hazırlanmalı.
Adana’da kurulmak istenen kömürlü termik santrale karşı 18 kurumun desteklediği, 30 bine yakın insanın katıldığı imza kampanyasına imza ver, mücadele desteğinle büyüsün.
[1] Çalışmayı Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL) ile Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi (Centre for Research on Energy and Clean Air – CREA) yaptı.
[2] Investment in renewable energy generates jobs. Supply of skilled workforce needs to catch up. https://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/—ed_emp/—ifp_skills/documents/publication/wcms_168354.pdf
Söğütlüçeşme Cad. No: 186/12 Kadıköy İstanbul
iletisim@ekosfer.org